8 Temmuz 2009 Çarşamba

Badamlı Üniversitesi Cinsiyet Çalışmaları Bölümü Açıldı! İşte Olay Yaratacak Araştırmalardan İlki: Dedikoducu Erkek

Bunları biliyor muydunuz?
-İnsanlar kadın ve erkek olmak üzere ikiye ayrılır.

Bilim, insanlara işte böyle bakar

Sosyal İncelemeler Merkezi yorulmaz neferleri ve Badamlı Üniversitesinin bitmek tükenmek bilmeyen araştırmacıları olarak bunu çok net biçimde söyleyebiliyoruz. Diyebilirsiniz ki "Bunda ne var?". Tekrar söylemek gerekirse; din, dil, ırk, boy, yaş gözetmeksizin insanları en kolay ve en doğru biçimde kategorize etme yolu cinsiyettir. Yıllar süren deney-gözlem aşamaları, kaynak taramaları, alan araştırmaları ve deneyimlerden sonra bu bilgiyi kesin ve net bir biçimde ortaya koymanın haklı gururunu taşıyoruz.

Kadın ve erkek insanları dedikodu yapar. Ancak bunlardan erkek insanının yaptığı dedikodu çileden çıkartır, enginlere doğru bağırma hissi uyandırır. Neden mi? Gelin öğrenelim.

Ortalama bir kadın ortamında, sohbet arasında berisinde dedikodu yapmak adeta bir ritüeldir. Kadınlar dedikodu yapma kabiliyetleri ile doğar, büyür ve ölürler. Bu nedenle erken yaşlardan itibaren dedikodu yapmaya başlayan kadın cinsi kısa zamanda ne, nerede, kime anlatılır öğrenir. Alelade ortam ve durumlarda genel dedikodular yapılırken, özel hayatla ilgili olanlar belirli bir kısım insanla paylaşılır, sırlar dar alanda döner. Böylece hem konunun tadı kaçmaz hem de sıra kendilerine geldiğinde sırlarının ne kadar büyük ya da küçük bir çember içinde kalacağını az çok tahmin edebilme yetisine sahip olur kadın insanları.

Gelelim erkeklere. Toplumda iki türlü inanış vardır. Birincisi; kadınlar dedikoducudur, erkekler değildir. İkincisi; aslında erkekler kadınlardan daha dedikoducudur. Bu hususta şunu söyleyebiliriz ki iki cinsi dedikodu yapma oranları ile değil, dedikodu yapış biçimleri ile karşılaştırmak gerekir. Erkek cinsi, kadın ve iş odaklı yaşar. İş hayatında en sevdikleri şey her fırsatını bulduklarında, yüzyüze baktıkları insanları, o an karşılarında kim varsa onunla bir olup itin ardına sokmaktır. Bir başka popüler konu da bayan meslektaşların muhtelif beden bölgelerini diğer bayan meslektaşlarla karşılaştırmaktır ("Selma'nın göğüsler bomba ama Aylin hanımın da bacaklar taş" vb). İş hakkında ne söylese en doğrusu onun sözüdür. Kendini haklı çıkarmak için kimin ne foyası varsa ortaya döker saçar "Ama o da şunu yapmıştı ama bu da bunu yapmıştı, biz yapıca mı batıyor millete, yok öyle hikaye" tarzı ve benzeri cümle kalıplarını bolca aralara yedirir, dedikoducu kisfesinden yırtmaya çalışırlar. Kendinden çok kazanan kadın-erkek herkesi kıskanma huyu olan erkek cinsi sıklıkla bu gibi insanların malları ve mülklerini hangi yoldan elde ettiklerine dair anektodları da ortaya sürmekten çekinmezler.

Kadınlar konusunda, müşteri memnuniyeti kavramından habersiz stajyer bankacı ruhu taşıyan bu cinsin kendilerine göre güzel, kadınlara göre ise rezil huyu, başlarından geçen herşeyi ulu orta anlatma densizliği gösterebilmeleri ve bu huylarını asla sorgulanacak bir durum olarak görmemeleridir. Konu bir kadınsa, yaşadıklarını ertesi gün işe gittiğinde bütün mesai arkadaşlarının bilmesinden öte, iki hafta içinde şehir dışındakiler de dahil bütün arkadaşlarına bir şekilde anlatmış olacaktır. Söz konusu bayanın bu kişiyle ortak bir erkek arkadaşı varsa, o arkadaş da görüştükleri ilk an "Geçen gece Mehmet'le içerken düşüp kafayı yarmışsın ehehe" türevi cümlelerle hanımefendide "Aman tanrım, bir canavar yaratmışım!"a denk bir vicdan azabı yaratır ki eğer o "geçen gece" belli düzeyde bir yakınlaşma durumunu içinde barındırıyor ve kadın insanı o geceyle ilgili duyumu, bunu en son bilmesini isteyeceği kişiden alıyorsa, bu azabın dünyada doğum sancısından sonra gelen en şiddetli acı olduğuna dair rivayet üzerinde, Badamlı Üniversitesi Biyoloji Bölümünün değerli öğretim üyeleri halen hummalı çalışmalar yürütmektedir (Yukarıda: Potansiyel bir 'Dedikoducu Erkek' portresi).

Değerli okuyucularımız, kıssadan hisse, siz siz olun bir erkeğin asla ve asla sır tutmadığını (bakınız "tutamadığını" değil "tutmadığını") bir an olsun aklınızdan çıkarmayın. Hepinizi saygı ile selamlıyoruz.