29 Mayıs 2009 Cuma

Motorsiklet Bir Tutku Değil Yaşama Biçimidir!

-Şekilcilik bu insanlarda had safhadadır.

-Çoğu kendini fotoğraf sanatçısı zannetmektedir.

-Kızların yanında 'geçen Oğuz'la 584 km yol yaptık süperdi' gibi muhabbetler etmeye bayılır, bayılırlar.

-Öyle her motorsikleti beğenmezler. 'Chopper'cılar adam değil' sohbetini bol bol yaparlar. Scooter'ı kaale bile almazlar. Scooter görünce birbirlerine bakıp gülüşürler.

-Düz yoldan gitmek yerine kendilerine zorluk çıkarmak için çabalar, yolun kenarındaki taşlıklardan aşağı inerler.

-En sevdikleri şeylerden biri motorsikletle zorlu bir görevi gerçekleştirirken (örneğin bir su birikintisini aşarken) fotoğraflarının çekilmesidir.

Bu insanları eleştirirken fazla acımasız olmamaya çalışın. Unutmayalım ki bir motorsiklet tutkununa hayat, çocukluk dönemlerinde hiç de adil davranmamıştır. Çocuklukta arkadaşlar arasında belli görevler vardır. Kimisi mahallenin yaramazıdır, kimisi sınıfın akıllısı, kimisi hep en yakışıklı, kimisi zengin çocuğu. O bu özelliklerden hiçbirine tam anlamıyla sahip değildir. Hep yarım yamalak, hep arada derede bir insan, ortamların sulu ve şebek çocuğu olmuş, üzerine yapışan bu etiketten ancak üniversiteyi kazanıp başka bir şehire gittiğinde kurtulabilmiştir. Motorsiklete binmenin karizma kazandıracağı fikri de bu dönemde aklına girmiştir.

Bu insanlarla olan ilişkinizin boyutunu belirlemek size kalmış ancak bizden söylemesi, motorsiklet tutkusu hakkında birkaç övgüden sonra kendinizi bu arkadaşın arkasında, kafanızda yedek kask, üzerinize bir türlü uymayan çeşitli motorsiklet kıyafetleriyle sıkışık trafikte hız yaparken bulmanız an meselesidir.

Hiç yorum yok: