22 Haziran 2009 Pazartesi

Badamlı Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Açıldı

Yaptığı akademik açılımlarla bilim ve sanat yolunda hızla ilerleyen Badamlı Üniversitesi 2009-2010 öğretim yılında da yepyeni bölümlerle kamuyla buluşuyor. "İkisi bir arada" mottosundan yola çıkarak açılan mimarlık bölümümüz İç ve Dış olmak üzere aynı anda disiplinler arası çalışabilen tek üniversite olmasıyla da dünya da bir ilki başarmıştır.

Üstelik tam 2 senelik. Uzatma, bütünleme yok!

Haydın Şerefyan öncülüğünde açılan fakültemiz Şehrazat, Düş Sokağı Sakinleri gibi ünlü isimlerle kadro için görüşmelerini sürdürüyor.

Haydın Şerefyan "wireless sız üniversite çimi kalmayacak" diyor. Badamlı Üniversitesi Kampüsünden bir görüntü

Mimarlık Fakültesi geçici dekanı ünlü klarnetçi Haydın Şerefyan bize evinin kapılarını açarak 24 saatini anlattı. İç tasarımda işlevselliğe önem veren Şerefyan, "tasarımda en önemli şey vakittir" diyor. Bir türlü çözüm bulamadığı şey ise elektronik cihazların kabloları.

"Evimde nereden geldiğini anlamadığım şarz aletleri var. Çay kaşıklarımın ve çay tabaklarımında sayısı bir hayli fazla."

"Sabah dediğin benim için 3'ten 4'ten önce başlamaz. Kalkar bi kahvemi yaparım şöyle. Sütsüz 2 şekerli nescafe. Sonra bi sigara yakıp tuvalet keyfi yapmadan güne başlayamam. Kahvaltı yapmam. Bazen yumurta kırarım, yumurtasız da olmaz be abi"

"En büyük sorunum kültablası. Şimdi öyle birşey oluyor ki bu evde bazen 7-8 kişi oluyoruz malum kayıt prova falan, okumalar yapılacak oluyor. Geçemiyosun mikrofonun önünden feedback yapacak diye, en yakındaki bardağa atıyorsun ister istemez izmaritleri. Üstüne de kola falan döküyoruz kime ne yakınsa artık. Zaten çoğu biradan koladan eşantiyon bardak, sorun olmaz yani"

"Bir diğer sorunum kumanda. Vallahi arkadaş, zengin olurdum o kumandalara verdiğim parayla. Ben anlamıyorum ki nereye kaybolur bu kumandalar. Yenisini alıyorum eskisini buluyorum. Malum uydu, kablo, plazma.. süs olsun diye değil. Bi de her kumanda da olmuyor tabii, orjinal almak gerekiyor. Sırf bu yüzden halıda yaşamaya başladım. Yorganı serdiğim gibisiynen uzanıyorum bi yanımda laptopum açık, reklam olunca mail falan bakiyorum. Ayak baş parmağımla uzanıp değiştirebiliyorum kanalları. Öyle iki saat kalk otur yapmaktansa. Gerçi şu televizyonun üstünde duran kolonyayı sürünesim geliyor bazen ama hep unutuyorum yanıma almayı, ancak tuvalete gitme bahanesiyle dökünüyoruz yani, gelince gidince falan "

"İnternet bakarım muhakkak. O gün neler olmuş, hangi elektronikler çıkmış bi incelerim. Konserler extralara dalarım. Arasıra futbol bakarım. Elektroniğe meraklıyım. Bak evime 2 laptop 1 desktop var. Mac, Pc ne ararsan. Ama ben Applecıyım, tasarımcı olunca ister istemez ona yönleniyorsun"

"Genelde salonda uyurum doğru. Ama özel bir nedeni yok. Belki, daha pratik diye olabilir."

"Öyle büyük bir ev kazası falan yok çok şükür. Bi keresinde yine yağda yumurta kızdırmıştım. Dışarı taşırken elim yandı halıya bırakmak zorunda kaldım. Halı da öylece bi iz çıktı malum. Bir de kalorifer damlatıyordu bir zaman. Ben de o aralar extradır kayıttır televizyondur derken ilgilenemedim tamiratlarla. Leğen kova falan koyuyordum damlatan yere. Bir gün geldim olduğu gibi su tüm parkeler. Havasını almıştım gerçi ama merkezi olunca bi işe yaramamış demek"

"Çok fazla pet şişe olduğu bir gerçek. Çünkü benim biyolojik saatim gece işliyor. Gece hiçbir sucu açık olmadığı için açık marketten 5'lik sipariş veriyorum. Aynı şekilde tüp de öyle kaynadı gitti. Elektrikli kısmını kullanıyorum yumurta, makarna yapmaya"

Dekanımız için ne dediler:

"Aylardır vileda kovasının üstünden atlamaya üşenmiyor da kaldırmaya üşeniyor. Haydın Bey o vileda suyunu haftalardır değiştirmediği halde evinde koku olmayan bir çapın adamıdır"
(Zülküf, 43)

"Haydın Hoca kraldır. Sigaramda kül birikince boş ver silkele gitsin diyor. Halıda kamufle oluyormuş. Her geldiğimde yemek sepetinden bişeyler ısmarlar bana eli açıktır yani" (Erdem, 21)


Hiç yorum yok: